Kahire-Paris UçagI 25 Aralik 1954 Bu uçakta gencecik, efsanevi bir güzellikte, esmer bir kiz hayatinin macerasini yasiyor. Yer yüzünden kilometrelerce yüksekte; Dogup büyüdügü sehir Kahire ile hayalindeki sehir Paris'in sehir is1klari arasinda ;Doguyla batinin tam ortasinda Yolanda Gigliotti kendini, kafasinda düsledigi hayallere; O saf ama çilginca; basari ve mutlulik arzusuyla dolu hayallere birakiyor. Piramitleri bile yerinden sarsacak bir kararliliga ve azme sahip olan Yolanda sessizce zamanini bekliyor... 17 Ocak 1933 günü Kahire'nin siradan bir mahallesi olan 'Choubra'(Subra) da fakir bir Italyan göçmen ailesi, kizlari 'Yolanda'nin dogumunu kutladilar. I6 yasinda rahibeler okulundaki egitimini tamamlayan Yolanda, bir ithalat-ihracat sirketinde sekreterlige basladi. Bir gün ailesinden gizlice 1954 Misir güzellik yarismasina katildi ve birinci seçildi. Ayni yil sinemaya atildi ve ' Sigara wa kass '(Bir sigara ve bir bardak) isimli Misir yapimi bir filmde rol aldi. Bu sirada Fransiz bir yönetmenle tanisti ve bu firsatla bir filmde daha rol aldi. Bu filmde genç Yolanda, sürekli sarki söylüyordu sanki asil istikbalinin ses sanatçiliginda olagini bilirmiscesine... Sesinin güzelliginden etkilenen. 24 Aralik I954 günü, simdilik adini 'Dalila' yapan Yolanda hayalindeki sehir Paris'e ulasti
Küçük bir otel odasina yerlesen Yolanda iki yil boyunca sesini dinletmek için stüdyolari dolasti aldigi cevap hep ayniydi':'Bekleyin, size yazacagiz...' Bu dönemde Bruno Coquatrix ve 'Europe 1 kanali Olympia'da genç yeteneklere ayrilmis bir program düzeuliyorlardi:'Yarinin bir numaralari'. Bildigimiz o efsanevi yasam serüveni için hersey 1956 yilinda basladi', kaderi Eddie Barclay veLucien Morisse'in genç yetenekleri dinlemeye karar vermesiyle belirlendi: Artik Eddie Barclay onun plakçisi', Lucien Morisse ise menajeriydi. Bruno Coquatrix ise ona Fransiz Music-halllerinin kapisini açti. Daha ikinci plaginda 'Dalida' yillardir bekledigi zaferi elde etti; Hit parçasI 'Bambino' bütün radyolarda, televizyoalarda boy gösteriyordu. Bütün Paris ve Fransa : 'Bambino! Bambino! 'sözcükleriyle yankilaniyordu. Iste bu noktaya gelebilmek için bir yldan fazla zaman gerekmisti, ancak artik zafer onundu ...
|
Dalida' olayi ikinci Dünya Savasi sonrasi döneminin en büyük basarilarindan biri sayilabilir. 1956 yilindaki ilk hiti 'Bambino' dan sonra adi tam 55 defa dünya müzik listelerinde birinci sirada yer aldi, 120 000 000 tane albülmü satildi ! Bütü bu basari1arin yaninda bir çok ilki de gerçeklestirdi Dalida: Avrupa'da ilk altin plak,ardindan 'elmas plak' ödülü ona verildi,ilk'fan' kavrami Dalida ile pekisti Fransa' da ilk disko tarzi müzigi Dalida sundu, Paris Spor Sarayi gibi önemli bir sahneyi üç hafta kadar uzun bir süre dolduran tek yildiz 'Dalida' oldu. Basarilari defalarca aldigi altin, elmas(1981) ve bronz plaklarla ödüllendirildi, ayrica 1963 ve 1974 yillarinda olmak üzere iki defa 'Dünya oscarini kazandi. 5 Aralik 1963 te'Paris sehri madalyasini' ve Fransa Cumhuriyeti ödülü nü Charles De Gaulles' ün bizzat elinden aldi Fransa müzik tarihinde hiç bir sanatçinin basaramadigi bir olay... Bu denli büyük basari1arla süslü bir hayat ancak bunun yaninda oldukça hassas ve duygusal bir kadin... Yillar boyunca Dalida hayatinin puzzle ini yapti ve bozdu.
|
" Ist Bu Yüzden Sarki Söylüyorum" Araliksiz basarilarla dolu 37 yillik sanat yasami boyunca, Dalida bir çok sinema filminin de basrolünde oynadi. Ancak sinema elestirmenlerinden tam not alabilmek için 1986 yilina kadar bekledi. Yusuf Sahin'in yönetmenligini üstlendigi Misir-Fransiz yapimi 'Altinci gün' (Sixieme jour' ) filminin baskahramanini canlandirabilmek için hiç tereddültsüz yaslandirilmasima izin verdi ve son derecede trajik bir hayati canlandirarak sinema severlerin karsisma geçti. Böylelikle Dalida, müzik alanindaki sonsuz basarisini, beyaz perde de kanitlamis oldu. Ancak, bütün o görkemli görüntülerinin altinda tanriçalarin bile ruhlarinda çalkantilar ve kalplerinde yaralar olur. Dalida da bu kurala aykiri gelmedi. Trajik kaderlerle beslenen efsane daha en basindan beri harektteydi. Çalisma ve basari dolu bütün bu uzun yillar onu yormus ve bunaltmisti. Gün geçtikçe kendini daha da yalniz hissetmeye bas1amisti. Artik o; Röportajlarindan birin de'Sanatta basari1i olabildim, hayatta ise asla!', bir digerinde 'Nasi1 dogacagimi seçemedim, ama nasi1 ölecegimi seçebilirim' diyen inciumis, yarali ve yorgun bir kadindi. Sanat hayati ugrana bir kadin olarak özel hayatini feda etmisti. Ne bir kocasi, ne bir sevgilisi ne de bir çocugu vardi ve de ilerleyen yillar kendilerini yavasyavas hissettirmeye bas1amislardi.
1983 yilinda 'Bir gün bu sahnelerde ölmek istiyorum' diye haykiriyordu yeni 'hit' parçasinda. Ancak, ölümle sahnede kucaklasmadi...54 yasindayken, 2 Mayis 1987 aksami artik haystin kendisine getirecek hiç bir Seyi kalmadigini düsünerek, Paris'te ki o görkemli evinde alti kutu uyku hapi içerck, bir daha hiç bir zaman uyanmamak üzere uyudu ve ardindan yalnizca kisa bir not birakti: 'Beni affedin! Hayat benim için artik tahammül edilemiyecek bir halde! Fransa ve bütün Dünya onun hatirasina saygiyla egildiler... 1987-2011: Ölümünün ardindan 24 yil sonra, Dalida sanki hala daha aramizda. Orlando'nun piyasaya sürdügü tamamen orkestra teknikleri günümüzle özdeslestirilmis Dalida'nin sarkilarindan olusan 4 c.d satis rekorlari hiriyorlar ve bütün diskoteklerde, radyolarda basi çekiyorlar. Dalida'nin sarkilari; 'Mina Tannenboum','Gazon maudit','Un air de famille' ,' Pédale douce' ,'On connait la chanson','Recto/verso' 'Absolument fabuleux' gibi günümüz Fransiz Sinemasinin en önemli yapitlarinda boy gösteriyorlar. 24 Nisan 1997'de Paris'in Montmartre mahallesindeki bir meydana Dalida'nin adi verildi ve bu meydana Dalida'nin heykeltras 'Alsan' tarafindan yapilmis bir heykeli dikildi. Böylece Dalida, Jeanne d'Arc ve Sarah Bernard ile beraber Paris'e heykeli dikilen üç kadindan biri oldu. Kimbilir? Belkide Dalida, daha 1969 yilindaki bir sarkisinda karsiladigi 2005 yilini en dogal sekilde kucaklamak için aramizdan ayrildi ! Sasirtici mi? Tabii ki degil, herseyden önce yildizlar her zaman haklidirlar, özellikle de Misir in kizgin günesinin altinda doganlar daha da güçlü bir sekilde sonsuza dek parlarlar.
|
|
|